4.tenere kampı 2015 Mayıs ayında
Balıkesir Kazdağları'nda, etkinlik daveti gelince seviniyorum. Çünkü motorumla
katılacağım ilk kamp olacak bu. Ve bu motorla yapacağım en uzun yol olacak ki
kendimin ve motorumun sınırlarını da göreceğim. Bu sene havalar bir türlü
ısınamamış ve o tarihe yine yağmur veriyor olmasına rağmen hazırlıklarımı yapıp
yola çıkıyorum. Dura kalka güzel bir yol yapıyorum ki evciler köyüne gelmeden
yolda birden arı sokuyor beni boynumdan. Yolda duracak güvenli bir yer
göremediğimden evcilere kadar acı içinde gelip köyün girişinde duruyorum. Köydeki
bir ihtiyar amca yanıma gelip bana kamp yerini tarif ediyor ama ona arı
soktuğunu söyleyince bana’’ bekle burda beni’’diyip gidiyor. Zaten sürecek
gücüm yok, sanki ellerim titriyor. Bir süre sonra gelip bana dağ kekiği
getiriyor.’’bunu ağzında çiğne ve arının soktuğu yere koy ‘’diyor. O sırada
kamp yerindeki arkadaşlarımı arıyorum gelip beni almaları için. 10dk sonra
onlarda geliyor ve köyün içine girip geleneksel olarak bilinen tüm ilaçlar
yapılıyor boynuma. Ve ben arkadaşımın arkasına binip hava kararmış olmasına
rağmen kampın yolunu tutuyoruz. Yol yine çok karışık ve tam bir arazi yolu. Ağaçlarda
işaretler varmış ama yine görmüyoruz. Gece 3'e kadar gelenler oluyor. Zor olan
yol haliyle hava kararınca daha karışık. Pek çok kişi geç de olsa bulmasına
rağmen bir kısım da yolu bulamadığından vazgeçip dönmüş olduğunu duyuyoruz. Arkadaşlarımın
beni almasından dolayı kendimi şanslı hissediyorum. O bölgede yaşayan ve bir
restaurantı olan arkadaşımızdan akşam yemeği olarak ızgara balık – salata
ziyafeti yaşıyoruz. Enfes..Zaten balık çiğ bile olsa yeriz hem acıkmışız hem
dostlarımızlayız. Yine sabah olduğunda yerin, doğanın güzelliğini görüp
büğüleniyorum. O zahmetli yola değdi gerçekten.. Ayazma dedikleri
bölgedeymişiz. Yunan mitolojisinde İda dağı olarak bilinen kaz dağları tarihin
ilk güzellik yarışması yapılan yermiş. Bu bölge güzel kızlarıyla ünlüymüş
meğer.
Haliyle Tenere kampının bir özelliğide
doğayla olan mücadeleye karşı yapılan bir kamp olduğu için festivallerle
karıştırmamak gerekir diye düşünüyorum. Festivallerde gelen katılımcıların
rahat ettirmek için herşey düşünülürken (yani tuvalet,su yeme-içme imkanları)
doğa kamplarında, doğanın içinde bizim mücadelemiz yer alır. Her yer
tuvalettir. Ya yanında getirdiğin su olur ya en yakın yerleşim yerinden
ihtiyaçlarını karşılarsın. Tuvalet için bir kilometre tepe çıkman gerebilir. Kafa
lambanın yada kamp ateşinin aydınlattığı yer kadar görürsün çevreni. Ama ben
gibi sadece çadırını alıp gitsen de sorun yok çünkü yan taraftaki çadırdan bir
bardak çay yada bir parça ekmek arası peynir gelir nasılsa..
O gün sabah bir de Erdem önen ve
Barışkan Çaldağ’ı 23 gün , 25 ülke,41bin kilometre sürecek Nordcapp ‘a , ( 19
ülke 13.000 km ) Koral Kaplan’ıda ne kadar süreceği belli olmayan önce doğuya
doğru başlayıp bir dünya turuna imrenerek uğurluyoruz. Yine hatıralarımda çok
güzel anılarla,dostluklar dolu iki gün geçirip evime dönüyorum.
Ayrıca Tenere Türkiye grubuna ve
bu kamplara dahil olmak isteyenler facebookdan ekleyebilirler.
Bundan yirmi yıl sonra
yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacağız.. Hepimizin
gidemesek bile gidebileceğimizi düşündüğümüz bir yolumuz, hayalimiz olması
ümidiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder